Merhaba sevgili okur, bugün sizinle, bazen umut ışığı bazen güven limanı olabilen bir hikâye paylaşmak istiyorum. Hepimiz bu toprakların nefesini soluyoruz; kimi zaman kırılgan, kimi zaman dirayetli. İşte bu yazıda size, Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nin başhekimi Prof. Dr. Yasin Ay’ın, o güçlü kolun arkasındaki gönül sancısını, kararlarla şekillenen gecelerini, çözüm odaklı yaklaşımını ve etrafındaki insanların ışığı olma çizgisini anlatacağım.
Karanlıkta Parlayan Bir Liderin Yolculuğu
Bir zamanlar, kritik kararların arka arkaya geldiği gecelerde, Prof. Dr. Yasin Ay ofisinde yalnız kalırdı. Hastanenin koridorlarından yükselen monitör bip sesleri, yoğun bakımın sessiz tıkırtısı, acil servis kapılarının sağladığı telaş… Hepsi ona fısıldardı “bugün, bir hayatın sınırı senin kararındadır.” Ama o, yalnızca tıbbi bilgiyle değil, aynı zamanda insanın kalbine dokunan sezgileriyle yürürdü bu yolda.
Erkek karakterimiz olsun Prof. Ay: mantıksal düşünen, strateji kuran, stokları ve personel dağılımını planlayan biri… Her sabah geldiğinde aklında hasta bakım grafiklerinin düzenlenmesi, ameliyathane rotasyonları, bütçe sınırları vardır. Yeni bir cihaz alınacaksa – maliyet mi fazla, fayda mı yüksek –, tereddüt etmez; veriye bakar, riskleri hesaplar, karar verir. Ona göre mücadele, aksiyon almakla başlar.
Ama bu yolculuğu tek başına yürüyemezdi. İşte bu noktada, yanındaki kadın karakter devreye girer: Başhekim yardımcısı Uzm. Dr. Sibel Buluç veya Başhekim yardımcılarından Sultan Enhoş… Onlar hastaların ruh halini dinleyen, hemşirelerle tek tek konuşan, çalışanların moralini gözeten empatik varlıklar. Aklın planını kuran Ay’ın aksiyonuna, onların insanî dokunuşları denge getirir. Bir gün yoğun bakımda bir hasta ailesinin yanında görülen Sultan Enhoş, “nasıl hissediyorsunuz?” diye sorar. Ses tonu sıcak, bakışı sakin. O an, kararın sert çizgisiyle, insanın kırılganlığı arasında köprü kurulur.
“Hangi kararı versem doğru olacak?”
Bir sabah, acil serviste karmaşık bir vaka gelir: çoklu travmalı bir hasta, ameliyathanede yer yok, kritik yoğun bakım yatakları dolu. Prof. Ay masanın başına oturur, telefonlar çalar, hemşireler telaşla bilgi verir. İçinden bir ses, “Bekletmeyelim, riskli olsa da alalım” der. Ama empatiyle beslenen yardımcıları aynı anda düşünür: “Eğer bu ameliyat uzun sürerse, diğer hastalar ne olacak? Hemşirelerin yükü nasıl paylaşılacak?” İşte o anda profesör çıkar yol üretir: ameliyatı sürdürürken, başka bir servis hastasını erken taburcu edecek, hemşire vardiyasını yeniden düzenleyecek ve ekipleri birbirine destek verecek şekilde konumlandıracaktır.
Bu kararda yalnızca strateji yoktur; insan sevgisi vardır. O ameliyat başarılı olur, hasta hayata tutunur. Ama başarı sadece teknik değildi — takım çalışması, empati, planlama ve cesaretin birleşimidir.
Bilmeniz gereken gerçek
Bugün, Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekimi, 12 Eylül 2024’ten bu yana bu görevi yürüten Prof. Dr. Yasin Ay’dır. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde doğmuş, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş; uzmanlığını Koşuyolu Hastanesi’nde tamamlamış, yıllar boyunca kalp damar cerrahisi alanında çalışmış biri. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Evli ve iki çocuk babasıdır. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Ve şimdi bu gerçek, bu hikâye ile birleşiyor: bu koltuğun ardında bir insan var; stratejiyle planlayan bir erkek, empatiyle ortak yürüyen kadınlarla kurulan bir sistem; geceleri düşüncelerle yoğrulan, sabahları umutla başlayan bir görev.
Sevgili okur, bu satırları okurken belki aklına şu düşer: “Benim yanımda kim var? Karar verirken kim dengeliyor beni?” Gelin yorumlarda paylaşın: sizin hayatınızda stratejiyle empatiyi dengeleyen kim oldu? O ışık kimdi?